5.07.2009

Sonrası, tek başına geceleri

Dün, geç saatlerde telefonum çaldı. Bir kız arkadaşım, “Yarın Mumi bizi Kilyos’a götürecek. Sen de gelsene” dedi.
“Yok” dedim. Yok dediysem eğer, bilirler ve ısrar etmezler.
“İyi olurdu, güneşlenirdik” demekle yetindi.
“Çok sağol. Selam söyle…” dedim.

İstanbul beach’lerine katlanabilecek gibi değilim. Bazen yaşadığım dünyanın, insanlarının iyiden iyiye yabancısıyım.


Gece yalnızdım. Bir ara çok sıkıldım, muhallebi yaptım. Üzerine tarçın serptim.

Tek başına olsam bile perdeleri çeker; bahçedeki sarmaşıklardan, gül ağaçlarından, ortancalardan saklanırım. Kapımı örter, kendime kalırım. Kapı duvar olurum ‘tek başına geceleri’nde.

Kendi kendime kaldıkça kitap okurum, film izlerim çoğunlukla. Öyle yaptım yine. Fatih Akın’a duyduğum tüm hayranlığa karşın hâlâ izleyemediğim filmi kaldı. Filmlerinin başrol erkeklerine kayıtsız şartsız aşık olabilirim. Nasıl güçlü, kişilik sahibi ve iyi insanlar onlar. *Yaşamın Kıyısında’ydı izlediğim filmi.

Bunca açık denizdeyken,
Yaşamın kıyısına varmak.

Pembe kaplı defterime bir şeyler yazdım, geçen. Tükenmez kalemle, hiç silinmesin istediğim. Temmuzun üçüydü, anlatılan tarih. Üçten dörde doğruydu.

Sonrası…
Bilmem ki...
Sonrası yok, olmayacak sanırım.
Bu ezberimdir benim.

*Yaşamın Kıyısında, Fatih Akın

4 yorum:

geveze baykuş dedi ki...

gerçek hayatı ve insanları böyle çekilmez kılan da hep bu film kahramanları değil mi zaten...

cache dedi ki...

Sonrası…
Bilmem ki...
Sonrası yok, olmayacak sanırım.
Bu ezberimdir benim.

Beyaz tuvale bu kırık renkler yakışmıyor.. GÜLÜMSE..

ayşenur dedi ki...

bir taraftan sayfama yeni yazımı yazıyorken bir tarafta kitapyurdu.com penceresi hala açık :) o halde hemen siparişler verilecek :))
aslında bir kitapçıya gidip orada kitapların kokusu içinde bir süre kaybolmak niyetindeyim.hele birde geçen gün Kızlarağası nda bir kitapçının bahsini duydum içimdeki kitapçıya gitme arzusu daha bir arttı...Amma velakin İzmir öylesine sıcakki son günlerde değil o taraflara gitmek evden dışarıya adım atmak bile gelmiyor içimden.Sıcak yakıp kavuracak gibi hissediyorum...Evde tüm pencere-kapılar açık uçuşuyor tüllerim :))
Kim bilir akşama belki çıkarız,gidip kitap kokularını çekerim içime...
Ama şimdilik internetten o iki kitabın siparişini vereceğim...

Freud bitti...anlamaya çalıştım,zorladım kendimi...
haklısın artık eskisi kadar allak-bullak edemiyor hiç bir analiz :))

sevgilerimle

y. dedi ki...

ben de yalnızdım bu gece.kendimi sahilde yürüyüş yolun attım ama çok sıcaktı geri döndüm.başka birinin bahçesindeki akşam sefalarına hayran kaldım,geceye inat nasılda canlıydılar.ortancaları özledim ,ben en çok mor ve krem olanlarını severim,hatta gördüğüm yerde sever konuşurum.
fatih akına gelince ,insana hep farklı,gerçek hissettiren o duygudan sıyrılmamıza izin vermeden başlıyor ve bitiriyor filmlerini,bu sıcaklarda belki birgün im juli yiseyretmelisin,tabi seyretmediysen,müzikleri de harikadır.

sonrasını bende bilmiyorum ama hayat olur diyebilirim.