18.06.2009

Umut dolu mutlu mektup

Duygu’ya…

El yazısı ile yazılmış bir mektubum ve umut dolu mutlu resimlerim var benim!

Beyaz tuvalde Van Gogh papatyaları

Akşam saatlerinde kapımı çalan mektup renk renk resimler ile birlikte geldi. Bir resimde pembe kartonun üzerine beyaz kağıt yapıştırılmış, beyaz bir tuval elde edilmişti. İri yapraklı üç papatya çizilmişti pembe çerçeveli beyaz tuvale. Tüm papatyaların ortası sarıya boyalıydı. Van Gogh’un ayçiçeklerini çağrıştırıyordu sarısı. Yaprakları ise sarıdan kopmuş maviler, pembeler ve yeşillerdi.

Her gerçeklikte bir hayali kahraman

Bir başka resimde yer, gök, toprak kırmızıydı. Resmin orta yerinde siyah bir çocuk duruyordu. Ayakları yere basmıyordu çocuğun. Gerçek dünyanın hayali kahramanıydı sanki. Siyah bir ev, siyah bir çiçek daha vardı resimde. Evin kapısı kale kapısını andırıyordu. Güneş bile siyahtı. Siyah ışınlar saçıyordu kırmızılığa.

Çiçek tokalı mıdır prensesler?

Bir başka resim ise baharı çağrıştırıyordu. Yeşil elbiseler içinde sarı saçlı bir kız çiçeğe benzer kollarını iki yana açmıştı. Birini özler, sarılmayı bekler gibiydi. Kızın etrafında mor kanatlı bir kelebek gülümseyerek uçuyordu. Kırmızı yeleli sarı bir at duruyordu sayfanın en köşesinde. Kırmızı dağlar yükseliyordu kızın ardında. Kızın saçında çiçekten toka vardı. Belki de bir prensesti. Mesela, Çiçekler Prensesi…
Mektubun içinden minicik beyaz tuvallere yapılmış iki resim daha çıktı. Evler, çiçekler, uçaklar, gülen mutlu çocuklar vardı onlarda da.
Tüm resimleri duvarıma yapıştırdım.
Kitaplığımın yanı başında ‘mutluluk köşesi’ yaptım.

Arkadaşlıklar ve çocukların umut dolu resimleri iyi ki var.
Olmasa... İnanılır mı hiç mutluluğa?

4 yorum:

SeV@L dedi ki...

İşte böyle şeyler insanın hayatını güzel yapan ve umudunu kaybetmemesini sağlayan. Böyle küçük şeyler "hala güzel insanlar" var dedirten.

Benim bile içim açıldı mutluluk köşesi sayesinde. Sağolsun Duygu ve küçük ressamları. :)

Sevgiler.

Adsız dedi ki...

ellerdir insanları anlatan.
düzgün, güven verici, fedakar ve sırlarla dolu bir elin var.
Hala mektup atan varmı bu zamanda diye sorardım kendime. .Çalışan postacıları görürüm, aceleyle ve telaşlı şekilde bir elindeki zarflara bakan birde kapı numaralarına bakan. Güzel olmalı mektup almak. Yıllar var kimseden mektup almadım. Şanslısın...

ayşenur dedi ki...

mektupları özleyen bir toplum olduk...sıcacık bir hitap,senin için özenle yazılmış cümleler...çok şanslısın...
çocukların dünyası ne de güzel yansımış kağıtlara...saf,masum,tertemiz...
sevgilerle

cache dedi ki...

yazanın halet-i ruhiyesini anlatan mektuplar.. Yazanın elinin kokusunun sindiği.. Parmaklarının izinin olduğu mektuplar.. Güzeldi.. Eskiden, hergün gördüğüm insanlara bile mektuplar yazardım ara sıra.. Deli derlerdi.. Belki de bir gün gelip mektup yazacak kimsem olmayacağını bildiğimdendi..Kim bilir..