24.06.2009

Boyumdan büyük düşler kurdum, her mevsim

Kendi hâlinde bir bahçeye çiçekler ekerek yaşamak mümkün olabilir miydi? Martıları izlemeye, sakaları dinlemeye zaman ayırarak; komşularla enikonu sohbet ederek, mesela evde kahve bitmişse yarım fincan kahve istemekten çekinmeyerek… Kütüphane dolusu kitaplar okuyarak, sevilen satırlara mürekkeple mim koyarak yaşlanmak ya da.

Sarmaşık güllerin dolandığı kapıda her sabah ayrılırken, her akşam karşılaşırken birbirini önceki günden çok sevebilmek mümkün müydü? Taş köprülerin, gürül gürül akan çeşmelerin, köklü ağaçların, başakların, gelinciklerin arasında bir yerde.

Kızarmış ekmeğin kokusunda, vişne reçelinin tanesinde, limonatanın içinde yüzen nane yapraklarında, karpuz diliminin kırmızısında, peynirin beyazında, zeytinin siyahında…
Dahası?
En katıksız mutluluklarda. Paylaşmaklar, beyaz bir tuvalin renkleri olmaktan çıkabilir miydi?

Yoksa iddiasız yaşamların boyundan büyük düşleri miydi kurulanlar?

6 yorum:

cache dedi ki...

"Yoksa iddiasız yaşamların boyundan büyük düşleri" ne harika bir ifade.. bazen herşeye rağmen ben de boyumdan büyük düşler kuruyorum.. Düş"üp kalıyorlar ama olsun yılmıyorum yine de.. Bu kez daha bir kararlıyım, dünü olduğu yerde bırakıp yarına gülümsemeye.. Ellerim pismiş, üstüm başım kirliymiş ne gam.. Belki de ders almak ve hayatı sıfırlamak böyle birşey.. Yine boyumdan büyük düşler kuracağım, piyer loti de dostla bir orta kahve içmek, kahakahalarla gülmek gibi.. Yazıyla alakalı olmadı ama olsun.. Bu seferlikte böyle olsun..

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
atesinsesi dedi ki...

bir iğne oyasına işlenmiş o küçük özlemleri getirdi yazdıkların aklıma beyaztuval. cetin altanın dediği gibi enseyi karatmamalı.

sevgimle

Adsız dedi ki...

şimdi ıhlamur, şu iddiasız yaşamaya dair isteklerimiz, hayallerimiz vs. var ya, galiba en zoru bu.

yani hani feleği kandırmak mümkün değil diyorlar da :) acaba kanar mı, bir iddia edinsek, iddiaya girsek falan? :)

bunun bir hilesi olmalı. her oyunun var, değil mi? bunun da olmalı illa ki.

kızarmış ekmek üstündeki vişne tanesini ya da limonatadaki naneyi, sarmaşık güllerini istemiyor, önem vermiyor gibi görünmek işe yarar mı dersin?

aşkı, samimiyeti, paylaşımı değil de mesela kürkleri, pırlantaları, yatları vs. önemsiyor görünmek işe yarar mı?

ille de bir hilesi olmalı bunun...

bu değilse başka şeyler.

Adsız dedi ki...

Ne güzel bir özlem tarifi.

y. dedi ki...

b.ortaçgilin "küçük şeyler"şarkısı kıvamında olmuş,hatta bir ara gözümde vişne reçeli tanesinden damlayan tek bir damla canlandı... burnumdaki kızarmış ekmek kokusunu saymıyorum bile.