Çok yorgunum.

Koskoca bir gün, bir tek metni derleyip toplamaya uğraşmakla geçer mi? Geçti. Delirmek üzereyken Holly aradı, kendi çektiklerini anlatarak beni teselli etti.

Kömür karası annenin doğurduğu beş yavrudan ikisi hastalanmış. Günlerdir iş güç, şehir dışındaki programlar, yorgunluk derken yavru kedilerle ilgilenememiştim. Sabah ısıttığım sütü vermek için baktığımda ise biri kıpırdamıyordu. Sonra fark ettim ki diğerinin de durumu pek iyi görünmüyor. Veterinere götürdüm. Bakar bakmaz “Durumları iyi görünmüyor, uyutalım isterseniz” dedi. Suratsız, bakımsız bir kadın. Sevgisiz hatta...
“Yaşasınlar diye buradayım” dedim, sinirle.
Sonra hayvan barınağı… Kediler karton kutunun içinde hayata tutunmaya çalışsalar da gül bahçesi vaat etmiyor hayat onlara. Kömür karası anneye… Sarı gözleri ile acı acı baktı bana anne kedi. Yavrularını sordu sanki.
“Yaşasınlar diye buradayım” dedim, sinirle.
Sonra hayvan barınağı… Kediler karton kutunun içinde hayata tutunmaya çalışsalar da gül bahçesi vaat etmiyor hayat onlara. Kömür karası anneye… Sarı gözleri ile acı acı baktı bana anne kedi. Yavrularını sordu sanki.
Gözlerimi kaçırdım.
Çok yorgunum. Çok yorulduğumda ağlamaklı olurum bazen. Uyku tutmaz. Bu gece de güzel rüyalar uzak gibi görünmekte… Çok iş var, bitecek gibi değil fakat bitmeli!
Yorgun.
Çok yorgunum. Çok yorulduğumda ağlamaklı olurum bazen. Uyku tutmaz. Bu gece de güzel rüyalar uzak gibi görünmekte… Çok iş var, bitecek gibi değil fakat bitmeli!
Yorgun.
Uykusuz.
Ve ağlamaklı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder