11.12.2009

Hafta sonu

Kalabalıklar içinde, karanlıkta ve labirentlerden oluşan binalar arasında tanıdık birilerini bulmaya çalışıyorum. Rastlaşmak istemediğim, yüzünü unuttuğum kim varsa hepsi karşımda... Dar koridorlar başka dar koridorlara açılırken yabancı bir yüz beliriyor. “Serpil, gazeteciyim” diye kendini tanıtıyor, soluk renkler giyinmiş bir kadın. Gazeteci Serpil’i tanımıyorum, o ise beni tanıyor. Hayret içinde soruyor:
“Yoksa beni tanımıyor musun?”
Tüm gazeteler, gazetelerin köşe yazarları telaşla aklımdan geçiyor. Gazeteci Serpil’i seçemiyorum. Onu bilememek utanç oluyor dar ve karanlık koridorlarda.

Renklipamuklar buluyor beni.
“Geç kaldık” diyor sürekli. Ponçik pembe yuvasının içinde, yanımda. Nasıl oluyorsa bir halk otobüsünün en arka koltuğuna bırakıyorum Ponçik’i, nasıl oluyorsa bir anda durakta buluyorum kendimi. Otobüs gidiyor, Ponçik otobüsün arka koltuğunda kalıyor, pembe yuvasının içinde.
“Ponçik otobüste kaldı” diyorum renklipamuklar’a.
“Geç kaldık” diyor, Alice’in tavşanı gibi.
“Ponçik bensiz ne yapar? Ya biri alırsa, bir daha nasıl bulacağım?” Renklipamuklar duymuyor. Yürüyüp gidiyor. Kalıyorum orta yerde. Derin bir sızı...

Böyle uyandım. Uyanır uyanmaz Ponçik’imin yanına gittim, yerinde duruyor. “Seni otobüslerde mi bıraktım Ponçik'im?” dedim. Kömür kömür baktı. Rüyayı renklipamuklar’a anlattım. “O kadar duyarsız bir insan mıyım ben?” diye bozuk attı. “Ponçik otobüste kalsa o şekilde konuşur muyum hiç? Bir taksi buluruz, otobüse yetişir Ponçik’i geri alırız” dedi.

Rüyalarda her şey ne kadar anlamsız ve içinden çıkılması güç. Böyle olunca uyumayı sevmiyorum.

Hafta sonunun büyük bir bölümü çalışarak geçecek. Masamda yığılan sayfaları geç saatlere kadar okudum, tamamladım. Yarın Holly’nin evinde toplanacağız. “Sigara böreği getireyim mi?” diye sordum telefonda. “Uğraşma şimdi. Kek yapacağım nasılsa…” dedi. “Sigara böreğinin uğraşmasından ne olacak?”

Bu akşam zaman kalmadı. Yarın sabah biraz erken uyanıp sigara böreklerini sarmalı. Holly’nin pişirdiği elmalı kek de muhteşem oluyor. Geçen gittiğimde tam üç dilim yemiştim, iki dilimi de paket yapıp çantama koymuştum.

Hiç yorum yok: