
“Neredesin?”
“Kitapçıdayım, kasaya doğru ilerliyorum” dedim. Kasada buluştuk. Sordu:
“Hangisini aldın?”
“Ne zamandır istiyordum okumayı…” dedim. Yazdan bu yana aklımdan geçen bir kitaptı, Son Kuşlar *.

“Çok önemli!” dedim. “Çok güzel bir masa hazırlamalısın. Ve şimdiden en şık mumu aramaya başlamalısın.”
Önce burun kıvırır gibi oldu:
“Aslında kızlarla birlikte yılbaşı partisi yapacaktık. Sonra da konser filan.”
Sözünü ağzına tıktım.
“Hayatının en büyük hatasını yaparsın ve bunun geri dönüşü olmaz! İlk yılbaşınızı birbirinizden ayrı yılbaşı partilerinde mi geçireceksiniz?” Baktım dinliyor, “Yıl nasıl başlarsa öyle gider” diye ısrarcı oldum. “Yılbaşına ayrı girerseniz öyle sürer. Sonra karışmam!”
Korktu.
“Yılbaşını evde kutlayacaksak çam ağacı almak isterim” dedi.
“Ben geçen yıl almıştım. Ama yeni süsler alabilirim!”
“Birlikte alalım!”
“Anlaştık!”

“Nereden buldun?” diye sormuştu. “Ben ördüm” dediğimde ise hayrete düşmüştü nedense…
Emine Teyze korkunç dağınıklığımızı toplamak üzere yarın gelecek. Yünleri ortadan kaldırıp bir yerlere saklayayım ki sürprizi kaçmasın! Belki Ossy ile Holly’e de yün yastıklardan örebilirim! Renklipamuklar’a ise…
Şu an bilemedim.
* Son Kuşlar, Sait Faik Abasıyanık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder