31.12.2009

Mutluluk durduğun yerde…

Neyse ki gidebileceğim bir yerim, sığınabileceğim kimsem yoktu. Olsaydı… Her şeyi orta yerde bırakır ve giderdim, sığınırdım.

Hani karıncalar birbirini izler; peş peşe, sağdan soldan toplayıp taşıdıkları yüklerle. Geçen hafta… Aynı karıncalar gibi tüm olumsuzluklar birbirini izledi. “Eğer bu mesleği bugün bırakmadıysam…” diye başladı bir cümlem, “Bir daha bırakmam” ile bitti.

Şöyle…
Emeğini günlerce, aylarca, sayfalarca yığarsın. Sonra bir an gelir ve o an, tümünü hiçe sayabilir. Pamuk ipliğinin üzerinde zamanla, yorgunluklarla, yılgınlıklarla akrobasi yaparsınız. Esas olan hatayı ipin üzerinden düşürmektir. Fakat hatalar hep kaçak dövüşür. Bazen denge senden yana olmaz bazen de olumsuzluklar yakanı bırakmaz.

Olsa…
Her şeyi orta yerde bırakıp gitmek ve sığınmak istersin.

2009’un son gecesi başladı. Gece gündüze dönecek ve bir yıl daha bitecek. Aynı nehirde iki kez yıkanamam, 2009’un ve öncesinin gidenlerini geri döndüremem. Ama… Sonrasını güler yüzle karşılayabilirim. Bu elimde, gözlerimde…

Akşam saatlerinde… Bir süredir uzak kaldığımız bir arkadaşımdı arayan. Sesinde duygudan örülmüş naif notalar gizlidir. Öyle mutlu, öyle özel bir haber karşılaştırdı ki bizi…

2009’un son gecesi sürerken…
Holly 12 yıl süren çetrefilli bir beraberliğin ardından evlendi, sevgilisi eşi oldu. Nihayet bu yıl evinde, onun yanında…

Issız Adam bizim kızı aramış, çok üzgünmüş. Pişmanmış, affedilmeyi bekleyebilirmiş vs.

Ossy sevgilisiyle mutlu.

Daphne sıcacık Kıbrıs’ta.

Renklipamuklar kararsız.

Ponçik bildik dünyasında.

Ben ise… Derim ki:
“Mutluluk durduğun yerde…”

MUTLU YILLAR…

Hiç yorum yok: